Halide Edip Adıvar, gençlere okuma tavsiyesi verirken, Tanzimat literatüründe herhangi bir önerisinin olmadığını söyledi.
Cumhuriyet dönemi edebiyatının usta isimlerinden Halide Edip Adıvar sadece yazmakla kalmamış; Siyaset de yaptı, Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın arkadaşlarından biri oldu. Özellikle Kurtuluş Savaşı yıllarında Sultanahmet Meydanı’nda kalabalığa yaptığı ateşli konuşmalarla tanınan Halide Edip, Türk edebiyatının en tartışmalı yazarlarından biridir.
Özellikle Ateşten Gömlek romanı yazarın adıyla adeta özdeşleştirilir. Bu romanda Anadolu insanının kurtuluş mücadelesini okuyoruz.
Halide Edip, 15 Şubat 1922’de dönemin önde gelen gazetelerinden Yenigün’e röportaj verdi. “Gençlere okuma önerileriniz var mı?”Halide Edip sorunun cevabını şöyle veriyor;
“Derinleşen Uçurum”
“Bu soruya verebileceğim cevaptan emin değilim. Sanatçının kendi çevresinin geçmişini, kültürünü, manevi iklimini bilmesinin birinci kuralı olduğunu düşünüyorum. Ama yine bu bilmenin elde edilemeyeceğini düşünüyorum. sadece okuyarak.Bu işin en önemli kısmı kitaptan ve bilinçten gelmemektedir.Anlattıkları masallar, konut hayatımızın özgün ve yerel atmosferi, gelenekleri bizi bu ruha derinden ilham etmektedir. , Bir Türk yazarının geçmişle aramızda giderek derinleşen boşluğu doldurmak için en azından aşağıdakileri okuması gerektiğini düşünüyorum.”
Halide Edip’in tavsiyeleri
Halide Edip’in tavsiye ettiği okuma kitapları ise şöyle;
Tüm halk hikayeleri; yani Aşık Kerem, Leyla ve Mecnun, Aslı ve Kerem vb. Divan edebiyatından bazıları: Fuzuli, Galip Dede, Nedim ve hatta biraz da Nef’i. Vasıf Enderuni gibi eski ile yeninin ortasında beliren ve çabuk geçen natüralist ekol edebiyatı. Naima başta olmak üzere Âşık Paşa’dan Cevdet Paşa’ya kadar bütün tarihler.
Sohbetin devamında Halide Edip’e sorular yöneltildi. “Ya Tanzimat Edebiyatı”Sorusuna da cevap veriyor.
“Tanzimat edebiyatında hiçbir şeyi tavsiye etmiyorum”
“Tanzimat edebiyatından hiçbir şey önermiyorum çünkü liselerin ve üniversitelerin bu edebiyatı öğrencilere özgün bir şekilde öğrettiğini varsayıyorum.
Her romancı, okul hayatından sonra okuyacağı yazarı kendi zevkine ve ihtiyacına göre belirler. Batı edebiyatında okunacak kitaplara gelince, bu Türk romancısının zevkine göre değişir. Genel olarak söylenebilecek şey, her romancının günümüzde sayısı artan ve kökleri eski yazılara dayanan fikir ve sanat akımlarını takip etmesi gerektiğidir.”
Kitap sayfası için iletişim: